T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
BİLECİK / MERKEZ - Refik Arslan Öztürk Fen Lisesi

Haberler

Ekm

Ekm

Ekm

Ekm

         Bilecik Valiliği ve Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğrencilerimizin hayata ve bir üst öğrenime hazırlanmalarına yardımcı olmak, meslekler hakkında canlı ve somut bilgi edinmelerini sağlamak amacı ile  başlatılan MESLEK TANITIM VE REHBERLİK PROGRAMI çerçevesinde 12.sınıf öğrencimiz İclal URHAL,  Bilecik  İl  Sağlık Müdürü Sayın Serkan Kadir KESKİN ile buluştu.Gösterdiği ilgi ve yakınlıktan dolayı İl Müdürümüz Sayın Serkan Kadir KESKİN´e teşekkür ederiz.

Ekm

Ekm

Biyoloji dersinde Didem hocamız deneyler ve gözlemlerle dersi yaşayarak öğretmeye devam ediyor.Beyin Diseksiyonu çalışmalarında öğrencilerimizin ilgisi üst düzeydeydi.İlimizde tıp faküktesine en çok öğrenci gönderen okul olarak bu tür uygulamalarla öğrencilerimizi geleceğe hazırlayan kıymetli hocamıza teşekkür ederiz.

Ekm

          Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan okul sağlığı hizmetleri işbirliği protokolü kapsamında ilimizde yürütülen Beyaz Bayrak Projesi ve Beslenme Dostu programı çalışmalarında okulumuz Beyaz Bayrak Projesi ve Beslenme Dostu sertifikalarını almaya hak kazandı. 05.10.2019 Cuma günü Edebali Ortaokulu konferans salonunda yapılan tören, İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ramazan Çelik ,Bilecik İl Sağlık Müdür Vekili Uzm. Dr. Ahmet Tuğrul Zeytin tarafından belegelerimizi aldık.Beyaz Bayraklı ve Beslenme Dostu okul olmaya hak kazanmaya vesile olan müdür yardımcılarımıza ve öğretmen arkadaşlarımıza,yardımcı personelimize göstermiş oldukları gayret ve titiz çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz.

                                                                                                                                                        Fadıl AĞDAĞ

                                                                                                                                                       OKUL MÜDÜRÜ

Eyl

İslam inancında Muharrem ayının 10. gününde birçok önemli olayın meydana geldiğine inanıldığı ve Kur'an-ı Kerim'de kıymet verilen dört aydan biri olduğu, aşure gününün birlik ve beraberliği güçlendireceğine ve öz değerlerin yaşatılmasına, gelecek nesillere aktarılmasına katkı sağlayacağı düşüncesiyle etkinliğimiz, okulun bahçesinde toplanan öğrencilere aşure ikramı ile son buldu.

Eyl

Seminer döneminde bakanlığımızın belirlediği tüm etkinlikleri eksiksiz gerçekleştirdik.Çevre gezileri,planlama,örnek etkinlikler ile dolu dolu geçen etkinlik fotoğralarımızı sunuyoruz.

Eyl

Mezun öğrencilerimizden Emir Efe Fİdan 12.sınıf öğrencilerimize tıp fakültesine giden yolu öğrenci gözüyle anlattı.Samimi ve içten açıklamalarda bulunan Emir Efe Fidan'a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

May

Fatih Sultan Mehmet 29 Mart 1432´de Edirne´de doğdu. Babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun´dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi.

Hocalığını da yapmış olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed´in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmet, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi.

Fatih Sultan Mehmet okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça´ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı. Bilimsel sorunlarda, hangi din ve mezhebe mensup olursa olsun bilginleri korur onlara eserler yazdırırdı.

Bilime büyük önem veren Fatih Sultan Mehmet yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul´a getirtirdi. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul´a geldi. Ünlü Ressam Bellini´yi de İstanbul´a davet ederek kendi resmini yaptırdı. Şair ve açık görüşlüydü.

Fatih Sultan Mehmet 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı. Azim ve irade sahibiydi. Temkinli ve verdiği kararları kesinlikle uygulayan bir kişiliği vardı. Devlet yönetiminde oldukça sertti. Savaşlarda çok cesur olur, bozgunu önlemek için ileri atılarak askerleri savaşa teşvik ederdi.

20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul´u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı.

Hz.Muhammed´in (S.A.V) hadisi şerifinde müjdelediği İstanbul´un fethini gerçekleştiren büyük komutan olmayı da başaran Fatih Sultan Mehmet, yüksek yeteneği ve dehasıyla dost ve düşmanlarına gücünü kabul ettirmiş bir Türk hükümdarıydı.

Orta Çağ´ı kapatıp, Yeniçağ´ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı 3 Mayıs 1481 günü Maltepe´de vefat etti ve Fatih Camii´nin yanındaki Fatih Türbesi´ne defnedildi.

 

Fatih Sultan Mehmet Han - İSTANBUL´UN FETHİ

Fatih Sultan Mehmet padişah olduktan sonra ilk iş olarak, devamlı ayaklanma çıkaran Karamanoğlu Beyliğine karşı sefere çıktı. Karamanoğlu İbrahim Bey af diledi. Fatih İstanbul´un fethini düşündüğü için onu bağışladı.

Fatih Sultan Mehmet, büyük gayesini gerçekleştirmek için, Macarlara, Sırplara ve Bizanslılara karşı yumuşak davranıyordu. Amacı Haçlıların birleşmesini önlemek, onları tahrik etmemek ve zaman kazanmaktı.

Bin yıllık tarihinin sonuna gelmiş olan Bizans küçüle küçüle sadece İstanbul şehrinin sınırları içinde hüküm süren bir devlet durumuna düşmüştü. Ancak buna rağmen Bizans´ın varlığı, Balkanlar´daki Türk hakimiyeti açısından tehlikeli oluyordu.

Bizans İmparatorları, Anadolu´daki çeşitli siyasi güçleri de Osmanlı aleyhine kışkırtmaktan geri kalmıyorlardı. Hatta zaman zaman Osmanlı şehzadeleri arasındaki taht kavgalarına karışıp devletin iç düzenini bozuyorlardı.

 

Fatih Sultan Mehmet Han - YAPILAN HAZIRLIKLAR

İstanbul´un Osmanlı Devleti´nin hakimiyeti altında girmesi, ticari ve kültürel yönden önemli bir avantajın daha ele geçirilmesi demekti. Boğazlar tam anlamıyla kontrol altına alınacak ve bu sayede Karadeniz ticaret yolları ele geçirilmiş olacaktı. Karamanoğulları meselesini çözen Fatih Sultan Mehmet, İstanbul´un fethi için gerekli hazırlıklara başladı.

Devrin mühendislerinden Musluhiddin, Saruca Sekban ile Osmanlılara sığınan Macar Urban Edirne´de top dökümü işiyle görevlendirildi. "Şahi" adı verilen bu topların yanında, tekerlekli kuleler ve aşırtma güllelerin üretilmesi (havan topu) yapılan hazırlıklar arasındaydı. Yaptırılan bu büyük toplar İstanbul´un fethedilmesinde önemli rol oynadı.

Yıldırım Bayezid´in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarının karşısına, Rumeli Hisarı (Boğazkesen) inşa edildi. Bu sayede Boğazlar´ın kontrolü sağlanacak, deniz yoluyla gelebilecek yardımlara karşı tedbir alınmış olacaktı. 400 parçadan oluşan bir donanma inşa edildi. Turhan Bey komutasındaki bir Osmanlı donanması Mora´ya gönderildi ve İstanbul´a yardım gelmesi engellendi.

Eflak ve Sırbistan ile var olan barış antlaşmaları yenilendi. Macarlarla da üç yıllık bir antlaşma yapıldı. Osmanlıların bu hazırlıkları karşısında, Bizanslılar da boş durmuyordu. Surlar sağlamlaştırılıyor ve şehre yiyecek depolanıyordu. Ayrıca Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç´e bir zincir gerdirerek, buradan gelecek tehlikeyi önlemeye çalıştı.

Aynı zamanda Haçlı dünyasından yardım isteniyor, Papa ise yapacağı yardım karşısında Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istiyordu. Ancak Katoliklerden nefret eden Ortodoks Rumlar, Roma kilisesine bağlanmak istemiyor, "İstanbul´da Kardinal Külahı görmektense, Türk Sarığı görmeye razıyız" diyorlardı.

 

Fatih Sultan Mehmet Han - KUŞATMA VE SAVAŞ

Fatih Sultan Mehmet, hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Bizans İmparatoru Konstantin´e bir elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi. Fakat İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine, İstanbul´un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453´de kuşatmayı başlattı. Osmanlı donanması ise Haliç´in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti. Ordu; merkez, sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı. 19 Nisan´da yapılan ilk saldırıda, tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara kadar yanaşıldı. Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150.000 ile 200.000 arasındaydı. Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine bağlı çeşitli kuvvetler de katılmıştı. Çok şiddetli çarpışmalar oluyor, Bizanslılar şehri koruyan surların zarar gören bölümlerini hemen tamir ediyorlardı. Venedik ve Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans´a yardım ediyorlardı. Fatih Sultan Mehmet Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu. İstanbul´un Haliç tarafındaki surlarının zayıf olduğu biliniyordu. Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle germişti. Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri batırmıştı fakat bir kısım donanmanın Haliç´e indirilmesi kesin olarak gerekliydi.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul´un fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi. Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç´e indirilecekti.Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa´ya kadar ulaşan bir güzergah üzerine kızaklar yerleştirildi. Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sade yağ ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı. 21-22 Nisan gecesi 67(yada 72) parça gemi düzeltilmiş yoldan Haliç´e indirildi. Haliç´teki Türk donanmasına ait toplar, surları dövmeye başladı. Ciddi çarpışmalar cereyan etti. Bundan sonraki günlerde top savaşı, ok, tüfek atışları, lağım kazmalar, büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti. Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı. Ancak, İstanbul´u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmet kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir toplantı düzenledi. Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan sonra, 29 Mayıs´ta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı. Çarpışmalar sırasında Bizans´ı koruyan surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı. Surlar içerisine küçük sızmalar oluyor, ancak geri püskürtülüyordu. İlk defa Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları, artık direnemiyordu. 53 gün süren ve 19 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 29 Mayıs´ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu´nun 1125 yıllık başkenti olan İstanbul, 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi.

May

Okulumuz Matematik Öğretmeni Bağdagül YANARDAĞ 11.sınıf öğrencileriyle içsel motivasyon semineri gerçekleştirdi.Programda Steve Jobsun hayatından kesitler de izlendi.Aynı zamanda öğrencilere hedef seçimi konusunda belgesel ve kitap önerisinde bulunuldu.Program öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi.Kıymetli hocamıza emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.

May

12.dönem ile okulumuz öğretmenleri arasında gerçekleşen veda maçı kıyasıya zorlu geçti.İlk yarıyı önde kapatan öğretmenler ikinci yarıda 12. dönemin azmine dayanamadı ve maçı iki farkla mağlup bitirdi.Sevgili gençler sizleri çok seviyoruz ve aynı azmi üniversite sınavlarında da bekliyoruz.Sizden ayrılmak bizleri üzüyor ama gideceğiniz güzel fakülteler bu üzüntüyü bir nebze de olsa azaltacak.ELVADA 12.DÖNEM...

May

İlimizde evi yanan bir aile için yardım kampanyası başalatan 10/A sınıfı öğrencileri "yanan umutlara çare oldu." Okul büneyesine katılımın yüksek olduğu kampanyayı hazırlayan öğrencilerimiz Nisanur ÇİFTÇİ,İffetnur AĞDAĞ,Elif ÖVER,Nida KARADENİZ,Edahan AYDIN,Berİn ERSOYU'na ve 10/A sınıfına teşekkür ediyoruz.

May

Okulumuz Kültür Edebiyat kulübü öğrenilerinin hazırlamış olduğu şiir dinletisi okulumuz konferans salonunda gerçekleşti.Dinletiye emek veren tüm öğrencilerimize ve Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerimiz İlhami ATAK ve Çağlar NUHVEREN´e teşekkür ederiz.